Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ARASINDA

Tertemiz bir gökyüzü masmavi Binlerce tonuyla Altında bir toprak üstü yemyeşil Arasında binlerce kötü insan. Üstü muhteşem gökyüzü Altı ihtişamıyla doğa Arasında binlerce kötülük. Nasıl sığdırdınız bunu, Bu iki güzelliğin arasına? Nasıl yakıştırdınız bunu, Maviyle yeşilin ortasına?
En son yayınlar

SOKAK LAMBASI

Yağmur kokan bir gece Kıpkırmızı bir gökyüzü altında Yoğun bir toprak kokusu Binlerce damla Bir sokak lambasının ışığı düştü Küçük bir su kütlesine Damlalar ışığın hızıyla yarıştı Bir sokak lambası parladı gecede Damlalar halen hızlı Soğuk ama üşütmeyen bir hava Bir sokak lambası parladı kıpkırmızı gökyüzünde Buğulu camlar ardında Sessizliğe gömüldü doğa Bu geceki hakkını damlalara verdi.

Gün Doğumu

Bir gün doğumu Aralık bir pencerede Serin bir rüzgar Kuşların çığlıkları Yarı uykulu göz kapakları Anı kovalayan hüzünler Dudaktan birkaç damla yaş süzüldü kalbe Soğuk rüzgara inat alev alev yanan kalp Sonra ağlamak uyku getirdi. O uyudu, yaşlar kurudu, gün doğdu, Kalp sönmedi ..

BİLDİĞİN KADARSIN

Belki de herşey bir yalandır Çünkü; ışığın yansıttığı kadarını görebiliyorsun, Sadece kulağına gelebilen sesleri duyuyorsun, Burnuna gelen kokular kadar kokladın, Diline değebilenler kadar tat alabiliyorsun, Dokunabildiklerin kadar hissedebiliyorsun. Peki ya sen gözleri görmeyen birine gökkuşağının renklerini anlatabilir misin? Ya da duymayan birine doğanın o karışık sesini anlatabilir misin? Koku alamayan birine bir çiçeğin kokusunu anlatabilir misin? Daha önce hiç avokado yemeyen birine yemiş kadar hissettirebilir misin? Doku hissi olmayana sıcağı, soğuğu anlatabilir miydin? Demek ki gördüğün kadarsın Demek ki duyduğun kadarsın Demek ki kokladığın kadarsın Demek ki tattığın kadarsın Demek ki hissettiğin kadarsın Peki ya bundan ötesi? Dedik ya belki de her şey yalandır.. Ne de olsa bildiğin kadarsın..

ÇALDILAR

Kelebeklerimi çaldılar benim. Gün yüzüne çıkaramadığı, Içimde yaşattığım, Kelebeklerimi.. Saçma sapan gülüşlerimi çaldılar benim. Durup durup aklıma gelişlerini, Dalıp dalıp gidişlerimi, Gülümsememi.. Heyecanlı heyecanlı anlatışlarımı çaldılar benim. Ne kadar da mutlu anlatırdım halbuki. İçim içime sığmazdı da anlatmaya doyamazdım, İçimdekileri.. Çaldılar,yaktılar,yıktılar, kırdılar. Paramparça şimdi her yer.. Geriye kalan sadece Acı bir gülümseme yüzümde..

Öyle Bir Yürek

Bazen uçuyor gönlün kuşlarla, En en yükseklere ulaşıyorsun. Bulutlarda zıplıyorsun sanki. Öyle pır pır bir yürek.. Bazen de cakılıyorsun betona. Ne kadar yukarıdaysan o kadar acıtıyor canını, En dibe vuruyorsun. Öyle parça parça bir yürek.. Bazen ara ara yükseliyorsun. Bu kez daha kontrollu. Kırıkların var ne de olsa hala, Öyle çırpınan bir yürek.. Ne de olsa kırıyorlar en sonunda. Uçuranda onlar tabi ama Yorgun düşünüyor gönül. Yarı kızgın,yarı küskün, Öyle ürkek bi yürek..

Anlatamıyorum

İçim bir kördüğüm. Asamadığım, kaçamadığım binlerce sorun.. Her gün verdiğim mücadele.. Anlatamıyorum. İsteklerim, dileklerim, umutlarım, Koşup koşup girdiğim o sularda, Bazen boğuluyorum. Anlatamıyorum. Seviyorum, değer veriyorum. Bir kırıyorsun yıkılıyorum, yok oluyorum. Sen yok oluyorsun, Anlatamıyorum. Üzülüyorsun, dert yanıyorsun. Yanlış yoldasın görüyorum. Söylüyorum, söylüyorum da Anlatamıyorum. İçimde tutmayı sevmem ki ben. Bir gülüşümden anlayabilirsin. Ama gülünce mutlu sanıyorsun, Anlatamıyorum. Anlatsam ne değişiyor ki! Yine de ihtiyacım oluyor bazen.. Ama yine de Anlatamıyorum. Niye hep geceye ithaf ediyorum sanıyorsun şiirleri? Çünkü bir tek ona anlatabiliyorum. Kaderin bu getirilerini başka kimseye Anlatamıyorum.                   Işılay Gürel